Levent Turhan Gümüş
Türk-İslam sentezi, başkanlık rejimi ve ‘alt emperyalizm’
ABD’nin emperyalist bir güç olarak dünya sahnesine çıkmasından bu yana büyük resmin başta gelen belirleyicilerinden olduğu açık bir gerçekse de artık eskisi gibi dünyanın mutlak egemeni olmadığı da bir gerçektir.
Bir Ardanuç hikâyesi: Ömrümün Sol Hâli
Torun’un kitabı, “kendi penceresiyle ve Artvin’deki devrimci mücadelenin bir bölümüyle” sınırlı olsa da yerel bir örgüt militanının döneme ve sonraya ilişkin görüşlerini samimi, canlı, ayrıntılı bir şekilde aktardığı için kıymetli.
Her kim ki olursa bu sırra mazhar...
Ülkemiz; dönemsel olarak bileşenleri değişse de merkezinde sermaye sınıfının yer aldığı, hayati bütün kararların “ülke menfaati” adı altında azınlık iktidarının çıkarlarına göre alındığı bir oligarşik dikta tarafından yönetilmektedir.
Mesafeler, sanatsal üretim ve siyaset
Peki! Ya üç etkinlik arasındaki mesafe! Her biri kendi çeperiyle sınırlı ve diğerinden habersiz olduğuna göre, ayrıca bir söz etmeye, vurgu koymaya gerek var mı?
Günlerin bugün getirdiği ve başka şeyler: Gezi’nin bakiyesi olarak park forumları, Birleşik Haziran Hareketi ve dermanı “Biz” olan derdimiz - III
Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik, dayanışma ve paylaşım, sevgi ve saygı esasını gözeten söz konusu forumlar devletin giderek artan kuşatmasına ve geleneksel sol siyasal yapıların mesafeli tutumuna karşın farklı bir katılım, karar alma ve örgütlenme modeli olarak -kitlesel katılım zamanla görünür biçimde azalmış olsa da- bir süre varlığını sürdürdü, ses getiren onlarca etkili eylemin örgütlenmesinde fonksiyon üstlendi.
Günlerin bugün getirdiği ve başka şeyler: Komünist ütopyanın bölenleri olarak sol içi egemenlik ve rekabet siyaseti, 1 Mayıs 2022 ve Gezi - II
Kortejin büyüklüğüyle orantısız bayraklar, flamalar hep o imza içindir. İmza büyürken gerçekte söz küçülür, silikleşir.
Günlerin bugün getirdiği ve başka şeyler: 15-16 Haziran, “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” ve 1 Mayıs 77 - I
Bugün, yıllar sonra daha kesin bir ifadeyle söyleyebiliyoruz artık: Solun 1 Mayıs 77 ile başlayan ağır yenilgisinin başlıca nedeni siyaset yapma biçimidir.
Bizimki hikâyesi olan bir arkadaşlıktı (*)
Fotoğraf kareleri harap, dokunsan yıkılacak izlenimi veren bir binayı gösteriyordu. Bir bölümü hariç, binanın bütün cepheleri reklam panolarıyla güneşe kapatılmıştı.
Kızıldere adın ahîre kalsın
Mahir’le özdeşleşerek başlayan Kızıldere ağıdı, Niksar’ın Kızıldere köyünde toprağa düşen diğer devrimcileri tek tek anarak devam eder.